Alman Çoban Köpeği - GSD


Alman Çoban Köpeğinin Tarihçesi

PDF Yazdır e-Posta


Alman Çoban Köpeği'nin öyküsü günümüzden 101 yıl öncesinde 1899 yılında Max Emil Friedrich Von Stephanitz adlı süvari subayı ile başlar.19 yy sonları Almanya'da hem büyük hem de küçük baş sürüleri idare edebilecek bir çoban köpeği eksikliğini gören Stephanitz Alman hükümetinin köpek ırklarını geliştirmek için uygulanan politikasından da yararlanarak bu açıklığı kapatacak bir köpek arayışına girmişti.




GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ALMAN ÇOBAN KÖPEĞİ
Alman Çoban Köpeği'nin öyküsü günümüzden 101 yıl öncesinde 1899 yılında Max Emil Friedrich Von Stephanitz adlı süvari subayı ile başlar.Max Von Stephanitz 30 Aralık 1864 yılında Berlin'de doğdu.Öğrenimini bitirdikten sonra çifiçi olarak yaşamını sürdürmek isitiyordu,ancak annesinin isteği ile orduya katıldı.Bu arada Berlin Veteriner Kolejinde okuyarak köpekler üzerine çalıştı ve üretim,eğitim,bakım ve diğer konularda araştırmalar yaptı.19 yy sonları Almanya'da hem büyük hem de küçük baş sürüleri idare edebilecek bir çoban köpeği eksikliğini gören Stephanitz Alman hükümetinin köpek ırklarını geliştirmek için uygulanan politikasından da yararlanarak bu açıklığı kapatacak bir köpek arayışına girmişti.Max Von Stephanitz'in isteğine göre bu köpek sürüleri kolayca idare etmenin yanı sıra cesaretli,sadık,itaatkar ve becerikli bir yapıyada sahip olmalıydı,onun düşüncesine göre zeki köpek ancak mükemmel bir arkadaş ve iş köpeği olabilirdi.



19.yy Almanya'nın kırsal bölgelerinde ve çiftliklerde farklı tipte çoban köpekleri kullanılıyordu.Ancak bu ırklardan ikisi bugünkü Alman Çoban Köpeği'nin ortaya çıkışında ve geliştirilmesinde etkin rol oynamıştır.Bunlardan birisi Thuringia'nın dağlık bölgelerinde sıkça görülen gri renkli,dik kulaklı ve genellikle küçük bir yapıya ve kıvrık kuyruğa sahip bulunuyordu.Wurttemberg tipi köpekler ise geniş ve gelişmiş kas ve kemik yapısı ve çalı gibi tüylü kuyruğu,sürati ve rahat hareketleri ile dikkat çekiyordu.Fakat bu köpek yatık kulaklara sahipti.Bu iki ırkın özelliklerini taşıyan köpek ilk olarak 1882 yılında Hanover'de görüldü ve on yıl sonra 1892 yılında ileride"Verein Für Deutsche Schaferhunde" (SV) kulübünün kurulmasına öncülük edecek olan Phlax Society kuruldu.Ancak bu kulüp üç yıl sonra kapatıldı.


1899 yılında Max Von Stephanitz Karlsruhe kentindeki bir şovda orta boyda gri-sarı renkte bir köpek dikkatini çekti.Bu köpek uysal.güçlü,dayanıklı bir görünüme sahipti.Bu köpek "Hektor Linksrhein" idi.Stephanitz bu köpeği satın alarak adını "Horand Von Grafrath" olarak değiştirdi.Birkaç hafta sonra 22 Nisan 1899 yılında Stephanitz , Arthur Meyer ve dokuz arkadaşı ile birlikte bugün de dünya'nın en köklü ve en kapsamlı köpek kulubü olan aynı zamanda Alman Çoban Köpekleri'nin seceresini tutan "Verein Für Deutsche Schaferhunde" (SV) kurdu ve "Horand von Grafrath" SZ1 secere numarası ile kaydedilerek ilk Alman Çoban Köpeği ünvanını aldı.Stephanitz ölüm yılı olan 1936 yılına kadar bu kurumun 37 yıl başkanlığını üstlendi.


Stephanitz ırkın gelişimini sağlamak için üretim programını "Horand" ve erkek kardeşi "Luchs" ile başlattı.Bu köpekler "Mores Plieningen" ile çiftleştiler."Mores Plieningen"ırkın gelişiminde oldukça pay sahibidir günümüzdeki her Alman Çobanında bu köpeğin kanı olduğu söylenebilir, büyük erkek kardeşinin ise Stuttgart hayvanat bahçesindeki bir kurt olduğu bilinmektedir. Horand'ın meshur oğullarından "Hektor von Schwaben" ikinci sieger olarak tarihe geçti ve ırkın gelişmesinde önemli bir rol oynadı.Bu köpek kardeşi ile çiftleşerek "Boewulf", "Heinz Von Starkenberg" ve "Pilot3" dünyaya geldi.Fakat akraba arasındaki bu çiftleşmeler bir süre sonra istenmeyen ve orijinalden uzaklaşan yavrular meydana getirmeye başladı.Stephanitz bunu önlemek için akraba olmayan çoban köpekleri "Audifax von Grafrath" ve "Adolo von Graftrath" çiftleşme programına alındı.Stephanitz için bir diğer problem ise ırkın mizacındaki değişiklik ile diş bozuklukları idi ve hemen önlenmesi gerekiyordu.


1925 yılında Stephanitz "Klodo von Boxberg" i Sieger seçti.Klodo diğer köpeklerden derin ve geniş gövdesi,kısa beli,kendine has yürüyüşü ile ayırt edilebiliyordu.Klodo baskın bir erkek olarak yeni Alman Çoban Köpeği'nin habercisi oldu.Klodo daha sonraA.Gilbert (Mareldene Kennels - Hamden Connecticut) tarafından Amerika ya götürüldü ve oğulları ve kızları ile bugünkü kuzey amerika ırkının oluşmasında oldukça pay sahibi oldu.


Stephanitz bu arada Alman Çoban Köpeğinin özeliklerini geliştirmek amacı ile polis kuvvetleri ile işbirliğine girerek iztakip,itaat ve koruma eğitiminii uygulamaya başladı.Bu uygulama bugün "Schutzhund" (Koruma Köpeği) olarak bildiğimiz ve Alman Çoban Köpeği'nin secere alması için gerekli olan test idi ve bu testlerdeki üstün başarısı sonucu Alman Çoban Köpeği kısa sürede polis kuvvetleri ve diğer birimler tarafından beğeni topladı ve sıkça kullanılmaya başlandı.

Daha sonra bu teste 12 mil dayanıklılık"(AD)"-"B" testi(Jürinin Schutzhund eğitimine köpeği kabul etmeden önce uyguladağı test) kalça çıkığı ve değerlendirmesini içeren "a"(HD Befund Zuerkant) raporu ve köpeğin yetiştirilmesine, soyunun devamına not veren KKL-1(Koerklass)(Üretim İçin Önerilen) ve KKL-2 (Üretime Uygun)dereceleri eklendi ve Schutzhund 3 derecesini alan köpek V-A (Mükemmel Seçim)derecesi ile ödüllendirildi.



Bu arada ırkın başarısını gören ve kendi ülke ırklarını dünya ya tanıtmaya çalışanlar Alman Çoban Köpeği için medya yoluyla bir karalama kampanyası başlattılar ve bu köpeğin kullanılmasını önlemeye çalıştılar.Bu köpek gerçekten güvenilir bekçi,iyi bir çoban köpeği mi ? yoksa çiftlik hayvanlarımızı yiyen ve çocuklarımızı her fırsat bulduğunda ısıran bir canavar mı? gibi sorular ve asılsız haberler ile kamuoyunu uzun süre meşgul ettiler. Hatta bu kampanya ırkın gelişmesini kısa süre etkiledi bile.Ancak Alman Çoban Köpeği bu haksız karalama kampanyasına gereken cevabı vererek popülaritesini yeniden kazanmasını bildi.İngilizler'de köpeğin kendi sınırları içerisinden Alsatian adlı yöreden dünyaya yayıldığını belirterek köpeğe sahip çıktılar ve köpeği Alsatian olarak çağırmaya başladılar.

Alman Çoban Köpeği'nin diğer ülkeler tarafından benimsenmesi ve kullanılması 1.Dünya Savaşı ile başlar.Almanya bu savaşta Alman Çoban Köpeklerini geniş bir biçimde savaş köpeği, telefon hattı çekme,cephanelik ve esir kamplarını koruma,kızılhaç köpeği,iz takip köpeği mesaj köpeği olarak kullandı.

Savaşın sonlarına doğru 1918 yılında Amerikan Hava Kuvvetlerinde görevli onbaşı Lee Duncon Fransa sokaklarını gezerken bir ambarın köşesinde beş adet yavrusuyla birlikte bir anne farketti.Kendisi son derece koyu bir hayvansever olan Duncon bu yavrulardan ikisini aldı ve geri kalan üç tanesini anneye bıraktı.diğer yavrulara ise Fransız askerler sahip çıktı.Lee Duncon bu yavrulara Nannette ve Rin-Tin-Tin adını vererek bir efsanenin başlamasına öncülük etti.Nannette ilerki yıllarda bir hastalık sonucu yaşamını yitirdi.Rin-Tin-Tin ise bir film yıldızı olarak yaşamını sürdürdü.Son derece zeki olan bu köpek Warner Bross film şirketi tarafından keşfedildi. şirket Lee Duncon ile sözleşme yaparak Rin-Tin-Tin' e haftada 1000 Dolar maaş bağladı ve 100.000 dolar karşılığı sigorta etti.

Rin-Tin-Tin 24 ayrı filmde başrol oynayarak ırkın tanınmasında oldukça önemli bir pay sahibi oldu.Rin-Tin-Tin 8 Ağustos 1932 yılında 14 yaşındayken öldü.Bu gün de Rin-Tin-Tin'i Red Kit'in dostu Düldül'ün belalısı olarak izlemekteyiz. Rin-Tin-Tin kariyerinin doruğunda iken haftada 20.000 adet mektup aldığınıda burada belirtelim.

Savaş sonrası ise Almanya'da yeni kanlar adını duyurmaya başladı.Bu köpekler ileride büyük rol oynayacak "Axel Von der Deininghauserhide - Rolf von Osnabruecker land ve Hein v.Richterback idi.

Daha sonraki yıllarda ise "Quanto Wienerau" Canto Wienerau" " Mutz vd Pelztierfarm" ve "Marko v Celler Land" adlı köpekleri görmekteyiz.Quanto kendinden sonra gelecek olan ırklara orta boy,düşük yapı,güçlü kemik ve baş ve ön bacaklar,gibi özellikler aşıladı "Lasso di val Sole" ve "Dick Adeloga" kendisinin oldukça meşhur oğullarıdır.Quanto serisi ileride "Uran v Wildsteiger Land" ile devam etmiştir.Canto yalnızca dört yıl yaşamasına rağmen Almanya'da büyük yankılar uyandırdı.Yapısı ,enerjisi,show köpeği olarak güzelliği ile diğer ülkelerin ısrarla sahip olmak istediği bir köpek oarak adından çokça bahsettirdi..Meşhur oğullarından "Canto Arminius" ise çok önemli bir yere sahiptir..

18.Yüzyılın ortasında bu ırkın tarihsel anlatımını bitiriyoruz.Alman Çoban Köpeği 1899 yılındanbu günümüze kadar değerini yitirmeden insanların beğenisini kazanmaya ve ihtiyaç duyduğumuz alanlarda bize yardımcı olmaya devam etmektedir.

Bu mükemmel köpeği bizler ile tanıştırdığın için teşekkürler sana Max Von Stephanitz.



ALMAN ÇOBAN KÖPEĞİ'NİN İLK ÖRNEKLERİNDEN "BEOWULF RUEDE"NİN SECERESİ



1.Soy 2.Soy 3.Soy 4.Soy
Hektor v Schwaben SZ13
(Baba)
Hektor Linksrhein g. Horand Kastor (Ruede) Polex (Ruede)
Schafmaed v Hanau
Lene (Sparwasser) Greif (Sparwasser)
Lotte (Sparwasser)
Mores Plieningen Franz Ruede *bilinmiyor *
* bilinmiyor *
Werra Huending Abstammung *bilinmiyor *
* bilinmiyor *
Thekla I
vdKrone (SZ990678)
(Anne)
Hektor Linksrheim g. Horand Kastor (Ruede) Polux (Ruede)
Schafmaed v Hanau
Lene (Sparwasser) Greif (Sparwasser)
Lotte (Sparwasse)
Madame vd Krone HGH * bilinmiyor * * bilinmiyor *
* bilinmiyor *
* bilinmiyor * * bilinmiyor *
* bilinmiyor *



IRKIN (CİNSİN) STANDARDI 
1.GENEL BAKIŞ

ALMAN ÇOBAN KÖPEĞİ orta boyludur. Boyunu ölçmede kullanılan boy ölçme aleti yerden omuz yüksekliğine kadar olan uzunluk alınır. İşlem sırasında boy ölçerin dikey parçası hayvanın dirseğinin arka bölümüne dokunmalı köpeğin kılları ise sıkıca bastırılmalı .

A.Ç. Köpekleri için ideal yükseklik:
Erkek köpekler 62,5cm
Dişi köpekler 57’5 cm.

Boyda 2’5 cm ‘lik sapmalar makul görülüyor. 2,5 cm’in üzerinde olan sapmalar ALMAN ÇOBAN KÖPEKLER’NİN değerlerine önemli derecede zarar vermektedir. AÇ köpeği hafif uzun ve iyi gelişmiş adeleli bir yapıya sahiptir. Kemikler dolgun ve sağlam, genel yapı sağlamdır .Hayvanın genel yapısındaki sağlamlık ve uzun süreli tırıs koşullarındaki dayanıklılığı sahip olduğu anatomik özelliklerinden ileri gelmektedir. Boy uzunluğunun boy yüksekliğine olan oranı ile ekstremite (bacak) konumları,eklemleri ve açıları AÇ köpeğine yüksek fiziki günç sağlamaktadır . Bu cinse ait hayvanların kıl yapısı her tür meteorolojik şartlarda mükemmel bir koruyuculuk yapmaktadır.

Sadece çalışma gücü olarak değil tüm özellikleriyle iyi görünüşü olan bir cins elde etmeye çalışmalıyız. Ancak bu çalışma gücünü etkilemeyecek şekilde olmalı (Cinsî dimorfizm) net olarak ayırt edilebilmeli, şöyle ki erkek ve dişi hayvanlar dış görünüş olarak farklı özelliklere sahip olmalı .

AÇ köpeği standartları dahilindeki bir hayvana bakıldığında iç dünyasındaki denge ve gücünün tam bir uyum içerisinde olduğunu hissedilmektedir. Bu hayvanın minnettar bir dış görüntüsü vardır. Bunu anlatmak zordur ama ilk görüşte bile fark edilir. Yürüyüş stiline bakılınca ( Sağlıklı vücut –sağlam ruh ) deyiminin tam uygun olduğu düşünülür, yani fiziki ve ruhani yapısını bütünüyle gösterebilmektedir. AÇK çalışma gücü özelliklerini değerlendirmek için sadece deneyimli uzmanlar çağırılmalı, hatta özellikle AÇK üzerine uzmanlığı olan kişiler tercih edilmeli. Değerlendirilecek (notlandırılacak) olan özelliklerin başında psikolojik yapı gelmektedir. Ardından köpeğin silah sesine verdiği reaksiyon değerlendirilir. Pekiyi (mükemmel) notunu alabilmesi için köpeğe kesinlikle gerekli olan eğitimi verilmiş olmalıdır.

En duyarlı AÇK bile itirazsız sahibini dinlemeli farklı ortamlarda uyum sağlayabilmeli neşe ve istekle çalışabilmeli. AÇK cesur ve kararlı hareketlerini her ortamda gösterebilmeli. Sahibini ve varlığını koruması gerektiği durumlarda da aldığı komutlar doğrultusunda kesin itaat göstermeli. Normal ortamlarda AÇK dikkatli, söz dinleyen ve iyi bir arkadaş olmalı. Birlikte yaşadığı insanlara ve özellikle çocuklara karşı saldırgan olmamalı. Aynı şekilde yabancı hayvan ve tanımadığı insanlara karşı da saldırgan davranış göstermemeli. İnsan üzerinde bıraktığı intibalar ve etkiler: uyumu, minnettarlığı ve kendine güvenidir. Sakin ve dengeli olmalı, sevgi gösterilerini kabul etmeli, ama ilk olarak kendi göstermemeli .Özgüven eksikliği bu cins için atipik (tipik olmayan) bir özelliktir.   
2.EKSTREMİTE KÖŞELERİ VE HAREKETLERİ

AÇ köpeğinin esas yürüyüş şekli tırıstır. Bacaklar diyagonal devamlılıkla hareket eder yani aynı tarafın ön ayağı geriye hareket diyorsa,o tarafın arka ayağı öne hareket etmektedir. Eklem köşelerinin şekli hareketi üzerinde çok etkilidir, şöyle ki sırt konumunu değiştirmeden arka ayaklarını vücudunun yarısına kadar. getirebilmesi, aynı anda ön ayakları arka ayaklarının aktif hareket konumunu dengeleyebilmeli. Sakin bir tırıs yürüyüşündeki köpeğin başı öne atılmış, kuyruk hafif kaldırılmış ve sırt çizgisi düzgün bir dalgayı andırmalı.

Genel olarak tırıs halindeki adımları, geniş, elastikî, hafif ve ritmiktir. .Maksimum mesafeyi minimum adımla karşılayabilmektedir. Hareketleri eşit ve güçlüdür, heyecan yapmaz, koordinasyonunu ve dengesini korur .Ayaklarını yerden az kaldırarak sıçrama ve öne hareket yapmaktadır. Bu şekilde mükemmel bir hareket için çok iyi gelişmiş bir kas sistemi ve sağlam eklemler gerekmektedir. Arka ayakları köpeğe güçlü bir sıçrama olanağı vermektedir, bu sırada vücut hafif kalkarak öne hareket eder. Arka ayak ön ayağın bıraktığı iz ile diyagonal (köşegen) oluşturduğunda yere bırakılır. Bundan sonra topuk eklemi ve dirsek eklemleri uylukla birlikte harekete dahil olurlar. Bunlar vücudun yerden kalkışını gerçekleştirirler. Arka bacakların görevi ayaklar yere yakın pozisyondayken son bulur. Sağlam sırt yapısı sayesinde köpeğin hareketleri atak ve akıcıdır. Hızlı tırıs halinde sırt düzgün ve sağlam durmalı yanlara yalpalamalar olmamalı. Düzgün olmayan ön sırt çizgisi, omuz yüksekliği sağrıdan daha alçak pozisyonda olması bu cins köpekler için bir yetersizliktir, kusurdur. Ön bacaklar ileri doğru uzatılırken ayaklar yere yakın basmaktadır. Dengeyi koruyabilmek için ayakların yere bastığı noktadan geçen çizgi vücudun orta çizgisine tam denk gelmektedir. Önden bakılınca ön bacakların omuz ekleminden yastıkçılara kadar bir düzlem üzerinde çalıştıkları görülür. Arkadan bakılınca arka bacaklar kalça ekleminden yastıkçıklara kadar bir düzlem üzerinde hareket ettiği görülür. Aynı düzlem üzerinde yapılamayan bacak hareketleri, önden, arkadan ve yanlardan gözlemlenebiliyorsa bu çok ciddi bir yetersizlik, kusur olarak belirlenir.  
3. PSİKOLOJİK DURUMU, DAVRANIŞ ÖZELLİKLERİ VE KALITSAL(GENETİK) MEYİLİ
Sağlam sinir sistemi, dikkat, kendine özgü davranışı, itaat, koruma içgüdüsü, sadakat ve aldatıcı tekliflere kapılmayan, aynı zamanda cesaret, savaşma içgüdüsü ve hareketlerindeki kararlılık -safkan AÇ köpeğinin en önemli özellikleridir. Bu özellikleri sayesinde onları çok farklı görevlerde kullanılabiliyorlar.
İyi gelişmiş koku alma duyusu ve aynı zamanda tırıs yürüyebilmesi bu köpeklerin iz sürmede de çok yetenekli olmalarını sağlar .   
4.BAŞ

Başın büyüklüğü vücudun büyüklüğü ile orantılı olmalıdır. (Başın uzunluğu omuz yüksekliğinin %40 oranıdır). Baş çok kaba olmamalı hafif veya uzun değil , kulaklar arası genişçe, yüzündeki asil bakış muhakkak olmalı .
Önünden ve yan tarafından bakıldığında alnı hafif yuvarlak hiç veya çok küçük çapraz çizgi olabilir. Kaslar ve yanaklar yuvarlak (toparlak) mütemadiyen burnuna doğru geçmektedirler.
Kafatası kafasının %50 sini teşkil etmektedir. Yukarıdan bakıldığında hafifçe ve eşit şekilde kulaklardan burun mantarına doğru daralmaktadır. Göz üstündeki yayları seçik değildirler. Aralarında muayyen bir açıyla konulmuşlardır. Ağız ve burun bölgesi (somak) kama biçiminde ve kurudur .Alın tarafında kafasının genişliği, örneğin kafatasının uzunluğuna uymalıdır. Ancak erkek köpeklerde uzunluğuna göre çok az geniş, dişilerde ise genişliğine göre çok az uzun olabilir. Çeneleri sağlam, dudakları kuru, esnek, tamamen dişlerini örtmektedirler.  
5. DİŞ SİSTEMİ

Dişler sağlam, güçlü, tam teşekküllü yani 42 diş (20 yukarıdaki çenede ve 22 aşağıdaki çenede). AÇK’nin dişleri makaslanır ısırmalıdırlar, yani kesici dişler makaslama olarak birleşmedirler. Ağzı kapalıyken alt kesiciler iç tarafında olmalıdırlar. Kerpeten ters ısırma ve alt kesicilerin üst kesicilere erişmemesi ciddi bir kusurdur, aynı böyle aralarında boşluk olan küçük dişlerin olması da noksanlıktır. Çeneleri sağlam, iyi gelişmiş, dişleri dişetinde sağlam oturmuş olmalıdırlar.  
6.KULAKLAR

Orta büyüklükte, kökünden geniş, yüksekte ve dik, yan taraflara sarkık olmamalıdır. Üst kısmında kulak İçleri ileri doğru yönelmişlerdir. Yarı sarkık ve sarkık kulaklar ciddi noksanlıktır. Bir tarafa yatmış olan kulaklar köpeğin dış görünüşünü oldukça bozmaktadır. Büyüme çağında ve genç olanların, dişlerinin değişme zamanında 6 aylık ve daha yaşlıların kulakları sarkabilir, veya bir tarafa yatabilirler.
Kulakların ideal duruşu-Önden bakışta kenarları birbirine paralel ve yere doğru dikeydirler. Sakin yürümekte veya yatmakta olan köpekler kulaklarını arka tarafa toplamaktadırlar. Bu kusur değildir.  
7.GÖZLER

Orta büyüklükte badem biçimi hafif eğik oturtulmuş, dışarı çıkık değildirler. Gözlerin rengi kıl örtüsüne (postuna) uymalıdır, ancak tercihler arasında siyah gözlü olanlardır. Gözlerin ifadesi, canlı, basiretli, müessir, emin ve kendine hakim olmalıdır.  
8.BOYUN

Güçlü, sağlam, kasları (adaleleri) çok iyi gelişmiş kafatasına orantılı, nispeten uzun olmalı, sarkık derili ve buruşuk olmamalıdır. Boynunu ufuk çizgisine doğru 45 derece açıda tutmalı, uyarı halinde hafifçe yukarı kalkmalıdır. Hareket halinde ileri doğru uzatır ve omuzlarından biraz yüksek tutar.  
9.VÜCUT YAPISI

Vücudun uzunluğu yüksekliğinden 110-117% daha uzundur (yüksekliği yerden omuz yüksekliği esas alınır). Kısa vücutlu, kare biçiminde, yüksek bacaklı köpekler yetiştirmek için istenmez. Göğüsleri derin (omuz yüksekliğinden 40-48%) mutedil ve geniş olmalıdır. Göğüslerin alt kısmı mümkün mertebe uzun ve kabarık (rölef) olmalıdır. Kaburgalar biçim ve uzunluk bakımından doğru yeteri kadar esnek olmalıdırlar. Onlar( kaburgalar) fıçı biçiminde ve yassı olmamalı göğüs kemiğine kadar varmalıdırlar. Göğüs kafesinin doğru biçimde olması tırıs esnasında köpeğin serbest hareket etmesini sağlamaktadır. Büyük ve yuvarlak göğüs kafesi hareket esnasında dirseklerine engel olabilir ve onların dışarı çıkık olmalarına neden olur. Çok yassı göğüs kafesi dirseklerin yakınlaşmasına sebep olur. Bu durumda göğüs kafesi geri çekilmiş olur, o zaman beli nispeten kısadır. Karnı hafifçe toplu, salık değildir.
Sırtı, beli dahil düz ve iyi gelişmiştir. Omuz yüksekliği ile sağrı arasındaki mesafe fazla uzun olmamalıdır. Omuz yüksekliği yeteri kadar yüksek, uzun ve sırtına göre seçilmelidir. Omuz yüksekliğinden sırtına geçiş tedricen olmalıdır. Üst çizgi devamlı olup hafifçe arkaya doğru alçalmalıdır.
Beli ,geniş, güçlü ve kaslıdır. Sağrı uzun, hafifçe eğik. Sırt çizgisine göre sağrının eğiklik açısı takriben 23 derecedir. Sağrının esası belkemiği ile kalça kemiğinden oluşmaktadır. Sağrının çok büyük, eğik olması ve hiç eğik olmaması istenmemektedir (arzu edilmemektedir).

10. KUYRUK

Yumuşak, gür, iyi gelişmiş, sonuncu omurları en azından topuk eklemine kadar uzanmalıdır, fakat ayak tabanının yarısını geçmemelidir. Sağrının devamı olduğundan kuyruk ne yüksekte ne de alçakta oturmalıdır. Kuyruğun sonunda çengel gibi sağa veya sola bükülme vardır. Sakin duruşta kuyruk hafif kavis şeklinde salık durmalıdır. Uyarı halinde kuyruğu bükülür ve hafif olarak yukarı kalkar ancak sırt çizgisini geçmez. Kuyruk tekerlek biçimde bükülmemeli ve sırtına yatmamalıdır. Ameliyatla kuyruğuna yeni şekil verilemez (tashih yapılamaz).   
11. ÖN BACAKLAR

Kürek uzun, (ufka doğru 45 derece ) eğik ve göğüs kafesine sımsıkı eklidir (bitişiktir). Omuz altı kemiği kürek kemiğine tutunmuş ve onunla birlikte 90 derece açı meydana gelmektedir.
Omuzu ve kürek kemiği sağlam, gelişmiş kasları olmalıdır. Ön ayakları, her taraftan bakıldığında düz, kemiklerinin daire biçiminden daha çok yumurta şeklinde (oval) biçimde olmalıdırlar.
Bilekleri sağlam hafifçe dikeye karşı aşağı yukarı 20-22 açı eğiktirler. Dirsekleri dışarı doğru açılmamalıdırlar .Omuz altı kemiğinin uzunluğu göğüs kafesinin derinliğini geçmemektedir ve yüksekliğinin (omuz yüksekliği esas alınır) takriben 35% kadardır.  
12.ARKA BACAKLAR

Uylukları (butları) geniş, sağlam ve kabarık kaslıdır. Uyluk kemiği uzun ve dururken alt uyluk kemiğiyle (uyluk kemiğinden biraz daha fazla uzundur ) 120 derece geniş açı oluşturur. Diz eklemi hareket esnasında dirsek eklemiyle yaklaşık aynı yüksekliktedir.
Topuk eklemi kuru ve sağlamdır, alt uyluk ile ayak taban arasındadır . Genel olarak köpeğin serbest hareket etmesi için bacakları sağlam ve kaslı olmalıdırlar. Ayak tabanı nispeten kısa sağlam ve kurudur.  
13.PENÇELERİ (PATİ)

Yuvarlak, kısa parmaklı, toplu ve tombuldurlar. Pençelerin yastıkçıkları sert fakat çatlamamış olmalıdırlar.
Tırnaklar kısa, sağlam ve siyah renktedirler. Bazen arka pençelerinde ek tırnakları olabilir. Onlar enikler birkaç günlük iken uzman tarafından alınmalıdırlar .  
14. RENK

Eşit ve simetrik kahve renkli siyah, kızıl veya sarı benekli, siyah sırtlı yer yer boz (gri) veya çeşitli kızıl benekli, siyah, temiz gri veya açık kahverengi benekli, göğsünde büyük olmayan beyaz lekeli veya bacaklarının iç tarafında açık renkli olabilir fakat tercih edilmez. Post (kıl) rengi ne olursa olsun burun mantarı mutlaka siyahtır.
Burnundaki maske zayıf veya hiç maskesiz, göz rengi sarı veya apaçık, göğsünde veya bacaklarının iç tarafında büyük açık lekeli, açık renkli tırnaklı, kuyruğun son kısmı kızıl veya belli olmayan renkli köpeklerin pigment yapısı zayıf olarak kabul edilmektedir. Siyah hariç bütün köpeklerin kıl altı kül rengindedir . Küçük köpeklerin kesin rengi, sırt tüyleriin (kıl) büyümeye başladığında belirlenebilir.  
15. POST (KIL ÖRTÜSÜ)

Sert kıllı AÇK esas postu sıktır. Her ayrı tüy (kıl) doğru, sert ve vücuduna sıkı yerleşmiştir. Kafasında, kulaklarının içinde, ön bacaklarında, pençelerinde ve parmaklarındaki kıllar kısa, boynundakiler daha uzun ve sıktırlar. Bacaklarının arka taraflarında kıl yapısı, ön ayaklarının bilekleri ve arka ayaklarının topuk eklemleri dahil daha uzundurlar. Uyluklarının arka tarafındaki tüyler orta büyüklükte "külot" biçiminde şekil alırlar. Kıl örtüsünün uzunluğu farklıdır bundan dolayı çok geçici biçimleri vardır. Fazla kısa kıl örtüsü ciddi kusurdur.
Uzun sert kıllı AÇK’nde bazı kıllar daha uzundur her zaman düz vücuduna sıkı yerleşmemiştir. Özellikle kulakların iç kısmında ve arka kısmında uzun ve dikduran tüyleri (kılları) vardır. Kulakların arksında ve ön ayakların dirseğinden bileğine kadar çok defa saç lülesi meydana gelmektedir. "Külotlu" görüntü sık ve uzundur. Kuyruğu gür tüylü bilhassa son kısmında daha gürdür.
Uzun sert kıllı AÇK ‘nin yetiştirilmesi tercih edilmemektedir. Çünkü onlar sert kıllılara nazaran kötü hava şartlarına daha az dayanıklıdırlar. Eğer kulüplerin yönetmeliğine göre yetiştirilmesine izin verilmişse bu gibi köpeklerin yeteri kadar alt kılları olanlar kullanılabilirler.
Uzun kıllı AÇK uzun sert kıllılara nazaran kıl yapısı oldukça daha uzundur .Genelde çok yumuşak ve sırtı daha kıllıdır. Kıl altı sadece uyluklarda olabilir veya hiç olmaz. Çok defa uzun kıllı AÇK göğüs kafesi dar burunları dar ve geri çekik, bu köpeklerin çalışma kabiliyetleri zayıftır. Çünkü onlar kötü hava şartlarına dayanıklı değildirler. Bu gibi köpeklerin yetiştirilmesi tercih edilmez.  
16. KUSURLARI

Köpeğin kullanımını yavaşlatan, dayanıklılığını ve çalışma kabiliyetini azaltan kusurlar şunlardır:
Cinsel özelliklerinde bozukluk (dimorfizm),. Alman Çoban köpeğine‘ye has olmayan psikoloji, flekmatik (yavaş tabiatlı), zayıf sinir sistemi, çok fazla hiddetli heyecanlı, korku, yeteri kadar neşeli olmamak, tembel, bir veya iki tarafı kriptorhizmli, tohumlukları gelişmemiş, sert veya zarif strüktürlü, zayıflamış pigmen yapısı, mavi göz, kırlaşmış (tam beyaz ve siyah burun), fazla veya yetersiz boy. Orantı bozukluğu, yüksek bacaklar, vücudun ön kısmı fazla gelişmiş, kısa boy, hafif veya çok sert kemikler, yumuşak sırt, çok kısa zayıf veya uzun burun, ters ısırma veya kapalı ağızla kesicilerin birleşmemesi, diş sistemindeki eksiklikler (tam olmayan, zayıf ve kötü dişliler), çok zun ve yumuşak tüylü (kıllı), kıl altı eksikliği, sarkık veya yumuşak kulaklar, tekerlek biçiminde kuyruk, sırtına yatmış ve kesik kuyruk, doğuşundan kısa kuyruk, genellikle kötü kuyruk.

Üretim Metodları

Outcrossing;
Outcross çiftleşme, anne ve babanın en yakın beş kuşak içinde hiçbir ortak akrabalarının olmadığı çiftleşmelere verilen addır.genellikle birbiriyle bağlantılı olmayan fakat birbirini genetik açıdan tamamlayan kanlar arasında yapılır.


Linebreeding;
Secereler Üzerinde Gördüğümüz “Linebreeding” ibaresi ne demek?
Eğer secere üzerinde bu ibareyi görür ve yanında çeşitli sayılarla karşılaşırsanız ilk başta bunun ne manaya geldiğini anlamanız gerçekten zor.
Göreceğiniz bu ibare ile , hem anne hem de baba soy ağacında son 5 jenerasyonda ortak bir köpeğin olduğu ve bu köpeğin hangi jenerasyonlarda mevcut olduğu ifade edilmektedir.
Genellikle doğacak yavruda belirli özellikler arayan üreticiler, hem annenin hem de babanın soy ağacında ortak olan be beğendikleri bir köpeğin özelliklerinin yavruya geçişini kuvvetlendirmek ve kan yoğunluğunu artırmak için bu yöntemi izlerler.
Linebreeding secere üzerinde de göreceğiniz gibi rakamlarla ifade ediliyor. Genellikle karşınıza çıkacak şekli #,# veya #,# – #,# şeklinde.
İlk rakam baba tarafı soyağacında hangi jenerasyon(lar)da ilgili köpeğin olduğunu (-) den sonra gelen rakam ise anne tarafında aynı köpeğin hangi jenerasyonlarda akraba olduğunu gösterir. Aslında bu şekilde biraz karışık, örnekle anlatmak daha kolay olacak.
Örneğin VA1 Pakros d’Ulmental in bilgileri aşağıdaki şekilde…

Linebreeding – 5 generations

Yukarıda daha önceki örnekten farklı bir satır gözünüze çarpmıştır.
4,5 – 4…in VA1 Zamb von der Wienerau
Burada ise , Zamb isimli köpeğin, Pakros un baba tarafında 4. ve 5. jenerasyonlarda ; anne tarafında ise sadece 4. jenerasyonda karşımıza çıktığı ifade ediliyor.
Yukarıda da ifade edildiği üzere hem anne hem de babanın kan çizgisinde ortak bir köpek var ise, yavruların genetik olarak bu köpeğin özelliklerini alma ihtimalleri daha kuvvetlidir.
Bu yüzden üreticiler genelde bu yöntemleri üretimde kullanırlar. Genelde SV kuralları gereğince 2-3 veya 3-2 den daha yakında ortak akraba olma koşulu yasaklanmıştır. Dolayısıyla örneğin hem annenin hem de babanın 2 jenerasyon üzerlerinde ortak bir köpek varsa (2-2) , bu çiftleşme sonrası doğacak yavruların secere almalarına olanak yoktur.
İn-line breeding ;
Stephanitz İnlinebreeding in tehlikelerini ve ırka verebileceği zararı 19. yüzyıl başlarında anlatırken günümüzde bunu net bir şekilde cesurca söylemeye devam edebilenlerin sayısı bir avuç adımı  geçmez iken ,BBC televizyonu ciddi bir araştırma yaparak konu ile ilgili bir belgesel düzenlemiş ve günümüz köpeklerinin ne kadar ciddi bir miktarda bozguna uğratıldıklarını anlatan belgeseli yayınlamış ve sayesinde önemsenecek sayıda ve üretici ve köpek sahibi bu zararlardan haberdar edilmiş ve düşünceleri değişmiştir.
Örneğin V Endrefalva Shanhay bilgileri aşağıdaki şekilde…

Linebreeding – 5 generations

Burada ise , Endrefalva Svitti isimli köpeğin, Endrefalva Shanhay ın baba tarafında 2.  jenerasyonda ; anne tarafında ise 1. jenerasyonda yani annesi olarak karşımıza çıktığı ifade ediliyor.
Elbette Spethanitz de bir miktar inlinebreeding ile bir ırkın ne kadar iyileştirilebileceğini,bu sayede belirli özellikleri ırkına kalıcı bir hale getirebileceğini biliyor ve anlatıyor ama bunu hatalı bir şekilde ve abartılı bir şekilde yapanları kınamaktan geri kalmamıştır.
Günümüz Alman Çoban Köpeğinde ne kadar kalça çıkığının yaşandığının farkında mıyız?Bunun inlinebreeding ile kalıtsallaştırdığımızın farkında mıyız?Kaçımız kalça çıkığı ve diğer genetik bozukluklara karşı köpeklerimize garanti verebiliyor?Genetik bilgisi olan herkes 19. yüzyılda Stephaitz ın düşüncesine sahiptir.Bu düşünceye sahip olmayanlar ise genetik bilgiden yoksun,dolayısıyla zaten söz sahibi olmaması gereken kişilerdir.Spethanitz ile aynı düşünceleri paylaşmayan kişilerdir.Dolayısıyla bu kişilerin ürettikleri köpekler Alman Çoban Köpeği zaten olamazlar.













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder